Hep birlikte birlik ve beraberliği içinde yaşamak için illa bir deprem, illa bir tsunami, illa bir reaktörün patlaması mı gerekiyor?
Bu soru, benim kişisel gelişime yönelmemi sağlayan en önemli sorularından biriydi. Bundan on beş yıl önce öfkemle baş edemediğim halde dışarıda sevgi ve barıştan söz etmenin dürüstçe olmadığını düşünerek ikinci bir hayata adım attım. O gün bugündür kendimi geliştirmek adına elimden geleni yapıyorum. Hayatımda olumlu yönde değişiklikler olsa da hala öfkelendiğim anlar olabiliyor. Bu sıkıntımı arkadaşlarımla paylaştığımda çoğunlukla şöyle derler; ‘’Sibel’cim uzun zamandır bu işler içinde olduğun halde sinirleniyorsun, biz ne yapalım?’’
Ben de ‘’Evet çok haklısınız, gidecek hala yolum var’’ şeklinde yanıtlarım. Elimden geleni yapsam da zihnimin içinde dönen dolaplardan haberim olmayabiliyor. Bugünkü yazımda zihnin, içinde dönen dolaplardan en önemlisinden kendi kendini memnun etme halinden bahsetmek istiyorum. (Self-centered Attitude). Kendi kendini memnun etme hali, bildiğiniz gibi ‘’Ne olursa Olsun Önce Ben’’ya da ‘’Şimdi Bana Ne Olacak?’’ şeklinden düşündüren zihin halidir. Herkesin eşit olduğunu kabul etmez. Dolayısıyla demokrasiye de inanmaz.
Budist hocalardan Geshe Damdul bir eğitiminde bu konuyla ilgili çok enteresan bir şey paylaştı. Faydalı olacağını düşündüğüm için sizlerle paylaşmak istiyorum.
‘’Kendini kendini memnun etme hali, dünyaya geldiğinizde ortaya çıksa da özünüze ait bir hal değildir.’’
Kendi kendini memnun etme hali, bebekliğimiz de karnımız aç olduğunda avaz avaz bağırtarak açlığımızın giderilmesine yardımcı olsa da yetişkinlik çağında sofrada yediğimiz yemeğin var olmasında birçok insanın payı olduğunu, yemeğe başlamadan önce şükretmek gerektiğini unutturan bir haldir. Bu hali daha iyi anlamak için aşağıdaki örnek deneyimlere göz atmanızı rica ediyorum.
Limoncu, parasını ödemeden tezgahından tek bir limon alarak kaçan çocuğun peşine düşer. O sırada tezgâhı boş gören diğer çocuklar tezgahtaki tüm limonları alıp kaçarlar. Limoncunun bu duruma düşmesine sebep kendi kendini memnun etme halidir.
Bavulların çıkış zamanı ve yeri aynı olduğu halde uçağın lastikleri piste değer değmez sizi uçaktan çıkmaya zorlayan kendi kendini düşünme halidir.
Yaptığınız iyiliklerin değerinin bilinmemesinden şikâyet ettiren kendi kendini memnun etme halidir.
Saatlerce oturup meditasyon yaptığınızda ya da en zor yoga hareketini başardığınızda özel insan olacağınıza inandıran kendi kendini memnun etme halidir.
Ancak XX kadar takipçiniz olduğunda popüler olabileceğinize inandıran kendi kendini memnun etme halidir.
Herhangi bir nedenle sokak kavgasına karıştığınızda hapishaneye girmenize sebep olan kendi kendini memnun etme halidir.
‘’Bu seferde olmadı, daha iyi olmalısın’’ diyen kendi kendini memnun etme halidir.
‘’ Bu insanlar seni kullanıyor, bu senin kaderin’’ diyen kendi kendini memnun etme halidir.
İşin doğrusu kendi kendini memnun etme halinin sebep oldukları, kendi kendinizi zora sokmaktan öteye gitmez. Sizi sürüklediği eylemlerin faydadan çok zarar verdiğini anlamınıza izin vermez. En önemlisi dışarısını olduğundan daha az ya da daha fazla görmenizi sağlar. Yüksek gördüğünüzde bağımlılığın, düşük gösterdiğinde öfke ve nefretin ağına düşersiniz. Üstüne üstlük bu durumun kendi seçimlerinizden kaynaklandığına inandırır sizi.
En çok nefret ettiği görüş ise şudur;
‘’Her insan mutlu olmayı, acı çekmemeyi neşe ve dengeyi hak eder. Hepimiz eşitiz ‘’
Bu görüşü benimseyenler hiçbir zaman onun oyununa gelmezler.
Her daim Sevgi ve Işıkla