top of page

Sorunlarımızı Kucaklamak: Zorlukların Ötesine Geçmek

Yazarın fotoğrafı: Sibel KavunoğluSibel Kavunoğlu

Sorunlarımızı dondurmayı sevdiğimiz gibi sevme fikri ilk başta saçma gelebilir. Neden biri huzurumuzu ve mutluluğumuzu bozan zorlukları kucaklamak istesin ki? Yine de, bu alışılmadık bakış açısı hayatın karmaşıklıklarında nasıl yol alabileceğimize dair derin içgörüler sunar.

 

Her gün, trafik sıkışıklığı, beklenmeyen aksilikler veya kişisel çatışmalar gibi kaçınmayı tercih ettiğimiz sayısız durumla karşılaşırız. Bu istenmeyen deneyimler ortaya çıktığında, içgüdüsel olarak bunlara direnen bir yanımız vardır. Bu direnç genellikle "duygusal açlık" olarak adlandırdığı şeyden kaynaklanır. Zihinlerimiz olumlu deneyimler ve iyi sonuçlar ister ve zorluklarla karşılaştığımızda kolayca hayal kırıklığına uğrayabilir veya bunalabiliriz.

 

Gerçek şu ki, hepimiz hayatın kaçınılmaz olarak önümüze engeller çıkaracağını biliyoruz. Sorunlardan ne kadar kaçınmaya çalışırsak çalışalım, bunlar varoluşumuzun kaçınılmaz bir parçasıdır. Peki, bu zorluklarla karşılaştığımızda ne yapabiliriz?

 

Cevap, bir tür cesaret geliştirmekte yatıyor; stres faktörlerimizle doğrudan yüzleşme yeteneği. Kaygının veya hayal kırıklığının tepkilerimizi belirlemesine izin vermek yerine, bu duygulara bir cesaret duygusuyla yaklaşmayı öğrenebiliriz. Stres ortaya çıktığında, onu bir misafir gibi karşılamayı deneyin. Bu zihniyet değişimi, stresi olduğu gibi kabul etmemizi sağlar: basitçe deneyimlemek istemediğimiz durumlara bir tepki.

 

Stres, hayatın planlandığı gibi gitmediği anlarda ortaya çıkar. Bu anlar biriktiğinde, üzerimize ağır bir yük bindirebilir ve bunaltıcı bir gerginlik hissine yol açabilir. Stresi yönetmenin anahtarı farkındalıkta yatar. Tepkilerimizin ve duygularımızın bilincinde olarak, zamanla biriken stres ağını çözmeye başlayabiliriz.

 

Kaosun ortasında var olma becerisinde ustalaşmak zordur, ancak gereklidir. Günlük hayatın küçük sıkıntılarını düşünün; kırmızı ışıkta geçmek veya ayağınızı bir yere çarpmak gibi. Bu anların hayal kırıklığına dönüşmesine izin vermek yerine, bu hisle baş etmeyi deneyin. Rahatsızlığı kabul edin, ancak sizi tüketmesine izin vermeyin.

 

Sorunlarımız tırmanana kadar beklemek patlayıcı tepkilere yol açabilir. Bunun yerine, ne kadar küçük olursa olsun, sorunlar ortaya çıktıkça ele almalıyız. Bu proaktif yaklaşım, stresimizi etkili bir şekilde yönetmemizi ve bunun çok daha yönetilemez bir şeye dönüşmesini önlememizi sağlar.

 

Sorunlarımızla cesaret ve şefkatle yüzleşerek, bunların üstesinden daha etkili bir şekilde gelebiliriz. Zorluklardan kaçınmak yerine onlarla yüzleştiğimizde, değerli içgörüler kazanır ve dayanıklılık öğreniriz. Her küçük cesaret eylemi duygusal gücümüzü artırabilir ve zorlukların ötesine zarafetle geçmemizi sağlar.

 

Sonuç olarak, sorunlarımızı kucaklamak, durumların kendisini sevmemiz gerektiği anlamına gelmez. Bunun yerine, zorlukları büyüme fırsatları olarak kabul eden bir zihniyet geliştirmemizi teşvik eder. Farkındalığı ve cesareti teşvik ederek, stresle olan ilişkimizi dönüştürebilir, engelleri yolculuğumuzdaki basamak taşlarına dönüştürebiliriz.

 

Lama Zopa'nın dediği gibi sorunlarımızı en sevdiğimiz dondurmaya ayırdığımız coşkuyla kucaklamayı öğrenelim. Bakış açımızı değiştirdiğimizde, yalnızca kendi hayatlarımızı zenginleştirmekle kalmayız, aynı zamanda çevremizdekilerle daha derin bir anlayış ve bağlantı için bir alan yaratırız.

 

Her Daim Sevgi ve ışıkla

Sibel Kavunoğlu

 
 
 

Comments


İletişim

TKS Eğitim ve Danışmanlık

by Sibel Kavunoğlu

Boyalı Köşk Sok Yurt Apt 11/2 Arnavutköy Beşiktaş İstanbul

Bizi Takip Edin

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn
  • YouTube

info@nefestr.com

Whatsup&Tel: 0554 268 02 87

 

Photo to wix.archieve,  Logo credit to Sevim Dalan.

Bu sitede yer alan içeriğin 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır.

bottom of page